Av.Esra Deniz

Blog Detay

Anasayfa
images

ANAYASA MAHKEMESİNDEN E-TEBLİGAT KARARI

 ANAYASA MAHKEMESİ

NİHAİ KARARIN E-TEBLİGAT YOLUYLA TEBLİĞİ HALİNDE BAŞVURU SÜRESİNİN  ELEKTRONİK TEBLİGATIN MUHATABA ULAŞTIĞI TARİH İTİBARIYLA BAŞLAYACAĞINA KARAR VERMİŞTİR.

 

04.03.2020 tarih ve 31058 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2019/6266 Başvuru sayılı Mehmet ÖZCAN başvurusunda; Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresinin, elektronik tebligatın muhataba ulaştığı tarih itibarıyla başlayacağına karar vermiştir. Elektronik tebligatın  muhatabın elektronik adresine ulaşmasından sonra 5 günlük süre sonunda tebliğ edildiği hususu  dikkate alınmamış ve başvurunun süre yönünden reddine karar vermiştir. Elektronik tebligat yoluyla ulaşan nihai karar sonrası yapılacak başvurular açısından önemli bir karar olmakla tartışmaya açık ve elektronik tebligata ilişkin yasal düzenlemeye bir karar olduğunu düşünmekteyiz.

Bahsi geçen karar  mahkemelerin elektronik tebligat yoluyla yapılan tebliğlerde tebliğ süresinin esas alınacağı tarihin belirlenmesinde de çelişkilere yol açacaktır.

AYM 2. Bölümün, Nihal Ulukol (B. No: 2016/73086, 25/9/2019) karında, Cemile Akyıldız (B. No: 2014/1382, 22/9/2016) kararında ise   “Anayasa Mahkemesi bu başvuruya benzer birçok başvuruda verdiği kararlarda dava açma sürelerini düzenleyen son derece karışık ve dağınık olan mevzuatın aşırı şekilci (katı) yorumunun mahkemeye erişim hakkını ihlal edebileceğini belirtmiştir. Bu kararlarda, özellikle derece mahkemesi kararında gösterilen başvuru mercii ve süresine ilişkin bilgiye güvenilerek ve buna uygun şekilde yapılan kanun yolu başvurularının süre aşımından reddedilmesinin başvurucular üzerinde öngörülemez ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucuların katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır ” gerekçesine yer vermiştir.

Anayasa Mahkemesi Kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılması halinde AİHS 6.Maddesi başlığı ile düzenlenen adil yargılama hakkının ihlaline karar verilmesi kuvvetle muhtemeldir. AİHM nezdinde ihlal kararları ile karşılaşılmadan önce bahsi geçen kararın bir an önce değiştirilmesi temennisi ile kararın ilgili bölümü aşağıda yer almaktadır.

                                                      TÜRKİYE CUMHURİYETİ

                                                       ANAYASA MAHKEMESİ

                                                      BİRİNCİ BÖLÜM

                                                       KARAR

                                                      MEHMET ÖZCAN BAŞVURUSU

                                                      (Başvuru Numarası: 2019/6266)

                                                       Karar Tarihi: 15/1/2020

                                                     R.G. Tarih ve Sayı: 4/3/2020-31058

26. Somut olayda şikâyet konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karar olan Yargıtay ilamı, başvurucunun avukatına e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. İlgili mevzuat uyarınca (bkz. §§ 12, 14) e-tebligat yolunun kullanıldığı gönderiler, muhatabın hesabına ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılmaktadır (anılan hükmün vergi hukuku bağlamında mahkemeye erişim hakkı ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğine dair Anayasa Mahkemesi kararı için bkz. AYM, E. 2018/144, K.2019/72, 19/9/2019). Buna göre somut olayda tebliğ mazbatasında "Tebligat alıcının hesabına iletilmesini müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldı." şeklindeki delil kaydının oluşturulduğu 20/1/2019 tarihi, tebliğ tarihidir.

27.Bununla birlikte başvuru konusu olayda başvurucu vekilinin 15/1/2019

tarihinde gerekçeli nihai karar tebligatını açtığına dair delil kaydı oluşturulmuş ve bu kayıt e-tebligat mazbatası ile PTT sorgulama raporuna da işlenmiştir. Yukarıda yer verilen Bakanlık düzenlemesi uyarınca söz konusu delil kaydı, tebligatın alıcısı tarafından okunduğu anlamına gelmektedir (bkz. § 15). İlgili Yönetmelik uyarınca elektronik mesajın tamamı iletilmeden delil kaydı oluşturulmadığı da dikkate alındığında (bkz. § 14) somut olayda başvurucunun e-tebligatın vekili tarafından açıldığı 15/1/2019 tarihinde bireysel başvuruya ilişkin gerekçeli nihai karardan haberdar olduğunun ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin 15/1/2019 tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir. Nitekim ilgili usul kuralları uyarınca sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiği uygulamaların aksine bireysel başvuru yolunda başvuru süresi, ihlalin öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (bkz. § 18).

28. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan 15/1/2019 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun otuz günlük bireysel başvurusu süresinden sonra, 15/2/2019 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurusunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 15/1/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

           Başkan                                      Üye                                       Üye

 Hasan Tahsin GÖKCAN             Serdar ÖZGÜLDÜR              Hicabi DURSUN

            Üye                                               Üye

 Kadir ÖZKAYA                         Yusuf Şevki HAKYEMEZ